İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | go up against f. | rakip karşısına çıkmak |
Öbek Fiiller | go up against f. | bir zorlukla yüzleşmek |
Öbek Fiiller | go up against f. | rakibin/bir zorluğun karşısına dikilmek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | go up against (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak | ||
Tom forgot to equip fire-resistant armour before going up against the dragon. Tom ejderhanın karşısına çıkmadan ateşe dayanıklı zırh giymeyi unuttu. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | go up against (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak | ||
Öbek Fiiller | go up against (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) yüzleşmek | ||
Öbek Fiiller | go up against (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) karşısına dikilmek | ||
Öbek Fiiller | go up against (someone or something) f. | (birine/bir şeye) karşı koymak | ||
Öbek Fiiller | go up against (someone or something) f. | (birine/bir şeye) karşı çıkmak | ||
Öbek Fiiller | go up against (someone or something) f. | (birine/bir şeye) zıt gitmek | ||
Idioms | ||||
Deyim | go up against someone f. | karşı koymak | ||
Deyim | go up against someone f. | zıt gitmek |